İslam ve MEZHEPLER, mezheplerin doğuşu, mezhepler arasındaki farklılıkların sebepleri…

Uzun bir süredir mezhepleri araştırıyorum. Bir şeyleri  körü körüne kabul etmeyi sevmiyorum. Mezhepler konusunda da içime sinmeyen bir şeyler vardı. Hatta mezheplerle ilgili bir yazı yayımlayıp sonrasında siteden kaldırmıştım. Sebebi de yayımladığım videonun gerçekleri bugüne kadar hiç araştırmamış  birinde ciddi sıkıntılara sebebiyet vereceği endişesindendi.

Daha detaylı bir kaynak bulup, kafaları da bulandırmadan onu yayımlamanın derdine düşmüştüm. Dostlarımın “ Ne diye bu konuya bu kadar takıldın anlamıyorum ki” demelerine cevabım “hakikat”di.

Mademki amacımız hakikate ulaşmak ve mezhepler de hakikate ulaşma yollarından biri, o zaman araştırmak lazım.

Bu konuda canımı en çok sıkan şey Türkiye’de şöyle bir algının olması. “dört tane –hak- mezhep var” peki bu dört mezhebin dışındakiler. Sizce, dünya üstünde yaşayan bütün Müslümanlar sadece bu dört mezhebe mi inanıyor? Tabiî ki hayır. Örneğin Suudi Arabistan’da yaşayan Müslümanların çoğunluğunun mezhebi Vehhabi ,yani dört hak mezhebin dışında.

Bugün sadece mezheplerinden dolayı  Vehhabilerin  cehennemlik olduğunu düşünen Müslümanlar var. İşte bunun için önemli bir konu mezhepler. Sadece Türkiye’de yaşayan Müslümanların değil, bütün Müslüman aleminin kanayan bir yarası bu. Hala birbirimizi “Allah” için sevmeyi öğrenememiş olmamızın ispatlı bir sonucu.

Benim için kişinin hangi mezhebe inandığının bir önemi yok. Müslümanım diyorsa “kardeşimdir” bitmiştir.

Nasıl oluyor da, Allah bir , peygamberler onun elçisi diyen ve kendilerine Müslüman diyen kişiler, kendi din kardeşlerinin  bazı konulardaki düşünce farklıklarından dolayı onlara “cehennemlik” diyebilirler. Nasıl olur da bir kişinin “La ilahe illallah, Muhammeden resulullah “demesi yetmez. Bu  nasıl bir cüret. Aslında anlıyorum, bunun adı cahil cesareti ve en korktuğum insan tipidir.

Asıl olan niyettir ve insanların niyetlerini ancak Allah bilir. Bizler sorgulayamayız sonuçta bütün mezhepler “en doğru olanı yapma “ niyetiyle samimiyetle yola çıkıyor ve bir şey insan eseriyse  bu eserde muhakkak “yanlışlar” da olabilir.

Bugün tv’ler de çıkan hocalara bakın. “Bu adam da dini iyice sulandırdı” dediğim hocaların bile kitaplarını araştırdığımda, kendisini sonuca ulaştıran kaynaklarına baktığımda iyi niyetle hareket ettiğini görüp, hakkında böyle bir laf ettiğim için kendime kızdım.

Sonuçta doğru gelsin ya da gelmesin; ama bana farklı bakış açıları öğreten bütün hocalara müteşekkirim. At gözlüğümden beni kurtarıp, beyin fırtınalarına sebep olan, beni araştırmaya yönlendiren herkesin duacısıyım. Her yeni çağda Kur’an-ı Kerim’in yeni bir mucizesi keşfediliyorsa, bunda en büyük katkı bildikleriyle yetinmeyen bu hocaların sayesinde.

İşte uzun araştırmalarım sonucunda  dün gece, sizinle paylaşabileceğim , içime en çok sinen mükemmel bir program buldum. Gece saat 3:30 a kadar soluksuz izledim. Hatta tadı damağımda kaldı. Birazdan tekrar izleyeceğim. Meğerse mezhepler konusu  sandığımdan da büyük bir yaraymış.

Müslümanlar olarak bu sorunu çözersek, bütün problemlerimizi çözebileceğimizi düşünüyorum, keşke izleseniz  ve herkes kendini  “ programdan önceki ben, programdan sonraki ben” diye sorgulasa ( ha şunu da özellikle belirteyim, mezheplerin reddedildiği bir program değil…özellikle 07/19 bölümü benim favorim)

Ama biliyorum çoğunluğun bu konuya ayıracak zamanı olmayacak, doğru bildiklerim bana yeter inancıyla araştırma peşine düşmeyecek, ufkunu genişletmeyecek.

Engin Noyan’ın programın sonunda dediği gibi, “arı kovanına parmağımızı soktuk, maksadımız sadece bala ulaşmaktı” Ben de aynı niyetle sizinle bu konuyu paylaşıyorum.

İnşallah izlersiniz… Bu program size ne düşündürecek gerçekten merak ediyorum, özellikle Engin Noyan’ın da not aldığı öyle sözler var ki ezberlenmesi gereken türden…

http://www.youtube.com/watch?v=2zpaE_d5hHE 04/19

http://www.youtube.com/watch?v=chISg7ynhYk&feature=relmfu 05/19

http://www.youtube.com/watch?v=-f58vwabzUk&feature=related 06/19

http://www.youtube.com/watch?v=u49B_9fdHiA&feature=relmfu 07/19

http://www.youtube.com/watch?v=1bTsSfNVyjU&feature=relmfu 08/19

http://www.youtube.com/watch?v=lKL3VT5ln6c&feature=relmfu 09/19

http://www.youtube.com/watch?v=pisIpnEiQaA&feature=relmfu 10/19

http://www.youtube.com/watch?v=h0m-sBvqYu0&feature=relmfu 11/19

http://www.youtube.com/watch?v=AUU3Be_rh68&feature=relmfu 12/19

http://www.youtube.com/watch?v=q76ayW3_98o&feature=relmfu 13/19

http://www.youtube.com/watch?v=DfccKccDLd0&feature=relmfu 14/19

http://www.youtube.com/watch?v=cSHT62VZudw&feature=relmfu 15/19

http://www.youtube.com/watch?v=dtouDCFvl4s&feature=relmfu 16/19

http://www.youtube.com/watch?v=1uVcu1RaCns&feature=relmfu 17/19

http://www.youtube.com/watch?v=7VlKR268oHI 19/19

 

 

 

 

 

 

 

Bu yazı Dini Meseleler, Yazılarım kategorisine gönderilmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

İslam ve MEZHEPLER, mezheplerin doğuşu, mezhepler arasındaki farklılıkların sebepleri… için 3 cevap

  1. kadir onur der ki:

    BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİYM 2/BAKARA-213 : İnsanlar bir tek ümmetti. Sonra ALLAHU TEALA, müjdeleyici ve uyarıcı peygamberler beas etti (gönderdi). Ve onlarla birlikte, insanların aralarında, ayrılığa düştükleri şey hakkında hüküm vermeleri için hak ile kitap indirdi. Kendilerine (apaçık) beyyineler (belgeler) geldikten sonra kendi aralarındaki çekememezlik (ve haset yüzünden) onun hakkında ayrılığa düşenler, kendilerine (kitap) verilenlerden başkası değildir . Bu sebeple âmenû olan (ALLAH’U TEALAYA ulaşmayı dileyen) o kimselerin, haktan yana ayrılığa düştükleri şeyi (hidayeti) açıklamaları için Allah, Kendi izniyle onları hidayete erdirdi. Ve ALLAHU TEALA, dilediği(dileyen) kimseyi Sıratı Mustakîm’e ulaştırır. İZNİLLAH FURKAN biz kullara bu vahim durumu açılamaktadır HAK DİN SİZE GELDİKTEN SONRA AYRILIĞA DÜŞENLER GİBİ OLMAYIN…
    ayetleri kendilerince cımbızlayan ahbar sınıfı ortaya çıkardıkları (kendilerince doğru saydıkları)dini böyle bozmaya çalışmışlardır hristiyan gibi yada museviler gibi tek mezhebi olmayan dinde(inanışta) HANİF OLAN HZ.İBRAHİMİN dinidir….
    16/NAHL-123: Summe evhaynâ ileyke enittebi’ millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen), ve mâ kâne minel muşrikîn(muşrikîne).
    Sonra da sana “hanif (vahdet, tevhid ve teslimi esas alan) olarak İbrâhîm (A.S)’ın dînine tâbî olmayı” vahyettik. Ve o, müşriklerden olmadı.
    Ayeti Kerimede BUYRULDUĞU üzere düşünmeyi ve HANİF bir şekilde yaşayabilmeyi RABBİMİZDEN niyaz eder Selamlar dilerim… (buarada baş örtüsü mevzuunuda okudum ‘kurallar çerçevesinde içinden geldiği gibi hareket et kimse için değil sadece ve sadece RABBİMİZİN RIZASI İÇİN yaşa’ 🙂

    • Merve der ki:

      ” sadece RABBİMİZİN RIZASI İÇİN yaşa’”

      kadir bey, keşke dediğinizi yapabilsem… Bir arkadaşım bana başörtüsü konusunda şu örneği vermişti… “Güçlü bir deprem olacağını biliyorsun… Evinin dayanamayacağını da… Yıkılmayacağı belli bir evde oturma imkanın da var…

      Bu durumda ısrarla, yıkılacağı belli bir evde oturur musun? neyi bekliyorsun ”

      ben, yıkılmayacak eve geçecek “gücü” bulmak için Rabbime dua ediyorum… inşallah diyelim…

      Selam ve dua ile…

  2. kadir onur der ki:

    RAHMAN VE RAHİYM OLAN ALLAHIN ADIYLA
    müminler gerçekten muratlarına ermişlerdir
    onlar namazlarında derin bir saygı içerisindedirler
    boş söz ve luzumsuz işlerden kaçınırlar
    onlar zekat vermek için çalışırlar
    onlar iffetlerini korurlar
    sadece kendi eşleri ve (cariyeleri) ile yetinirler
    kim bunların ötesinde birşey ararsa işte onlar ALLAHU TEALANIN KOYDUĞU SINIRLARI aşanlardır o mü’minler kendilerine emanet edilene ve verdikleri söze riayet ederler… İZNİLLAH KURANI KERİMİN REHBERLİĞİNDE aşılamayacak hiçbirşey yoktur bol bol dua edelim Murada Erebilmek için…Selamlar:)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.