Ateizmin, ensest çelişkisi …

 

Ateist ve deistlerin islama saldırı konularından biri de, insanların çoğalması konusu… İnsanoğlunun, Adem as’ın farklı batından olan ikiz çocuklarının birbiri ile evlenerek çoğalmasının ensest bir ilişki olduğunu söylüyorlar…

1-) İslama bu sebeple inanmayan ateist ve deistler gene kendileriyle çelişiyorlar. Şöyle ki;

Kur’an ensenst ilişkiyi yasaklar… Ben, inancım gereği ensest günahtır diyebiliyorum…

Peki Ateist ve deistlerin, ensest ilişkiyi kötü olarak tanımlamalarının  temeli nedir?

Hiç “evrensel hukuk” kaideleri falan demeyin…

Bugün ateistlerin imrenerek anlattığı bazı ülkelerde (örneğin İsviçre) rüştünü tamamlamış kişilerin yaşadığı ensest ilişki yasak değildir

Neden ensest ilişki, “hırsızlık etmeyeceksin, öldürmeyeceksin” gibi evrensel bir hukuk kaidesi haline dönüşe-me-miş ve ensets suç olmaktan çıkmış?

Hatta bazı Avrupa ülkeleri, bu ilişkilerin “evliliğe” dönüşmesine bile izin verir.

Ateist ve deistler size sormak istiyorum…

Bunu yasaklamayan ülkeler de, 18 yaşını geçmiş aile bireylerinin ilişki yaşamasına hangi delil ile karşı çıkacaksınız? Neye göre yasak, ya da bu yaptığınız kötü diyeceksiniz?

Bu fiilin, yapılmamasını nasıl sağlayacaksınız?

(Hatırlarsınız “Deist olmak mantıklı mıdır” yazımda da bu gerçeği anlatmaya çalışmış, hiçbir kitaba inanmayan biri “doğru” olanı nasıl belirleyecek diye sormuştum…  “Doğru” diye belirlediği davranış, gerçekten “doğru” mu? Delili ne? Cevaplayamadıkları bir soru …)

Belki  tıbbi deliller ileri süreceksiniz… Peki her daim bilimsel açıdan gelişmişliği ile öğündüğünüz bu ülkeler, bu tıbbi delillerden habersiz mi?

Neden buna rağmen yasaklamıyorlar?

Hani bu ülkelerde yaşayan insanlar en erdemli, en donanımlı, en bilgili insanlardı… ve en doğru şekilde hayatı yaşayan bu insanlardı… O zaman nasıl oluyor da enseste izin veriyorlar?

Lütfen cevap verin..

İslamı reddediyorsunuz da, yerine ne koyuyorsunuz?

Hiçbirşey

Hatırlarsınız…

İslamiyette kurban kesilmesine karşı çıkanlara “ateist ve deistlerden de et yiyen var”  diye bir hatırlatma yapmış, buna karşılık  “bu onların kişisel tercihi” diyen ateistler olmuştu…

Şimdi de diyorum ki: “Ateist ve deistlerden ensest i suç olarak görMEyenler var…”

Tabi ki bu sefer kolaylıkla  “bu onların kişisel tercihi” diyemezsiniz… Çünkü benim bu yazıyı yazma nedenim, sizin ensesti “kabul edilemez” olarak görmeniz…

O zaman nasıl oluyor da,

-Ensest ilişkiyi  haram olarak tanımlayan İslamı değil de,

– Ensesti yasakla-ma-mış ateizm ve deizmi inanç olarak seçebiliyorsunuz?

Bu nasıl bir çelişki…

Gerçekten çok merak ediyorum…

Hem ensesti kabul edilemez görüp, hem de ensesti suç olarak gör-me-yenler ile ortak isim altında nasıl buluşabiliyorsunuz? (ateistim, deistim diyerek… )

Sosyal ağlar da (Facebook, twitter vs. ) ortak  sayfalarda buluştuğunuz, empati duyduğunuz, birlikte hareket ettiğiniz kişiler kimler, hiç düşündünüz mü?

İleride çocuklarınızın nasıl bir toplumda yaşamasını ve hangi bakış açısına sahip insanlarla bir arada olmasını düşlüyorsunuz?

Görüyorsunuz… Kuralsızlık, her şeyin insanın keyfine bırakılması sonucunda insanoğlu neyi yasaklayıp, neyi yasaklamayacağını bile belirleyemiyor… İsterse ulaştığı bilim seviyesi, onu mars’a ulaştırmış olsun…

Allah öğretmese ve peygamberleri ile bize bildirmese idi, biz ensest’i “çirkin bir davranış” olarak tanımlayamazdık…

Şu anda bir ateist veya deist bu ilişkiyi “kötü” olarak yorumluyorsa, bilmeli ki bu inancının temelinde “İslam ahlakı” var…

Şunu farkedin lütfen…

Sözünüzde samimi iseniz,  saldırmanız gereken “İslam” değil…

Bunu yasaklamayan inançlar…

“Gerçek şu ki, sizin beni davet ettiğiniz şeyin dünyada da ahirette de davete değer bir tarafı yoktur. Dönüşümüz Allah’adır, aşırı gidenler de ateş ehlinin kendileridir. “Mümin suresi, 43

 

2. İnsanoğlu, Adem as’ın çocuklarının evlenmesi ile mi çoğaldı?

Öncelikle şunu belirtelim. Yüce Allah, Kuran’da bu konularda ayrıntılı bilgi vermemiştir. Bu yüzden bu konuda yapacağımız her yorum tahmin olmaktan öteye geçemeyecektir. Geleneksel olarak iki kardeşten ürediğimiz izahı da bu tahminlerden biridir. Ancak Allah üremenin böyle olduğunu söylememiştir. Şimdi alternatiflerin bir kısmını sıralayalım. Birinci ihtimal Adem ile Havva’nın genlerinden başka iki birey daha yaratılmış,ve bunlar Adem ve Havva’nın öz evlatlarıyla birleşmiş olabilir. İkinci ihtimal Cinsel birleşme olmadan suni bir döllenme ile kardeşler yeni bireyler oluşturmuş olabilir. Üçüncü ihtimal bu kardeşlerin normal cinsel ilişkiye girmesidir ki, Allah onlar için bunu haram kılmamış ise burada yadırganacak birşey de yoktur. Unutulmamalıdır ki onlar ilk insanlardır ve Allah onlara bunu yasaklamamışsa bu onlara çok da garip gelmeyebilir. Ancak yine de şunu unutmamalıyız ki bu alternatifin gerçekleşmiş olması şart değildir. Allah 4. bir yol ile bambaşka bir yöntemle insanları üretmiş olabilir. Şurası kesindir ki bilimi ve dolayısıyle biyolojiyi Allah yaratmıştır ve O, kardeşlerin cinsel beraberliğine gerek kalmadan üremeyi sağlama kudretine de sahiptir. Doğrusunu Allah bilir. kurandakidin.com

Dürüst olalım ve düşünelim… Eğer elmanın, ağaçta oluşmasını hiç görmemiş olsaydık, hatta ağacı da hiç görmemiş olsaydık , elimize bir elma verilse idi ve bu elmanın topraktan yaratıldığı bize söylense idi, gözümüzde elmanın oluşumunu canlandırabilir miydik?

Tohum ağaç olacak, hatta bu ağaç tek bir gövdeden değil de, gövdeden çıkan dallardan oluşacak, sonra o dallarda  çiçekler oluşacak, o çiçekler meyveye dönüşecek…

Hiç görmemiş olsaydık böyle bir oluşumu gözümüzde canlandıramazdık…

Muhtemelen bir tohumdan, ancak bir elma oluşabileceğini ya da elmanın  yerden biteceğini (karpuz gibi) düşünürdük…

Ve yanılırdık

Allah Kur’an-ı Kerim de İnsanın topraktan yaratıldığını bildiriyor ve vücudumuzdaki elementler de bunu doğruluyor

Ancak topraktan nasıl yaratıldığımızı gözümüzde canlandıramıyoruz ve anlayamıyoruz… Çünkü görmedik…

Tıpkı ultrason cihazı olmasaydı, anne karnında bebeğin oluşumunu anlayamayacağımız gibi…

O zaman şunun ayrımını çok net yapmamız lazım…

insanoğlunun nasıl çoğaldığı” konusunda bizim söyleyeceklerimiz sadece “tahmin” olabilir…

Açıkçası insanoğlunun nasıl çoğaldığının benim için hiçbir zaman bir önemi olmadı…

Çünkü  yaratılanlara baktığımda ve Rabbimin yaratmadaki kudretini gördükçe benim için bu tür soruların  bir önemi kalmıyor…

“Gökleri ve yeri yoktan var eden Allah’tır. O, bir işin olmasını dilerse, ona ancak ‘ol‘ der ve olur. “ (Bakara suresi, 117)

Akıl sahipleri için cevabı bu kadar basit…

 

 

 

Konunun detayları için bu linklere de bakınız…

https://www.mervece.com/ateist-bir-musluman-kadar-ahlakli-olabilir-mi/

https://www.mervece.com/deist-olmak-mantikli-midir/

https://www.mervece.com/bir-kurban-klasigi/

 

 

 

Bu yazı ATEİSTLERİN İDDİALARINA CEVAPLAR..., Yazılarım kategorisine gönderilmiş ve , , , , , , ile etiketlenmiş. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Ateizmin, ensest çelişkisi … için 4 cevap

  1. Anonim der ki:

    “Hem ensesti kabul edilemez görüp, hem de ensesti suç olarak gör-me-yenler ile ortak isim altında nasıl buluşabiliyorsunuz? (ateistim, deistim diyerek… )”
    Bu dusunceye gore sitenizde verdiğiniz Nebe suresi 33.ayeti yanlış yada hatalı tefsir eden insanlarla siz nasıl ortak çatı altında bulunabiliyorsunuz,sonuçta sızde müslümanlık çatısı altındasınız. Ha sakın onlar kendilerine göre yorumlamış demeyin, bir din kitabının içine tomurcuk memeli genç kız fantazisi koymak en az ensest kadar sapıkçadır.

    • Merve der ki:

      1. Sorunuzun cevabını yine siz vermişsiniz zaten… Şöyle ki,

      Siz: “Bu dusunceye gore sitenizde verdiğiniz Nebe suresi 33.ayeti yanlış yada hatalı ” diye başlayan bir cümle kurmuşsunuz…
      Biliyorsunuz değil mi; Nebe suresi 33 ayet Kur’an ayetidir…

      Yani elimizde “ yanlışı” ve “doğruyu” görmemizi sağlayan, üzerinde düşünebildiğimiz, “yorum” yapabildiğimiz, savunduğumuz şeylere “delil” olan bir kitabımız var…

      Peki ya sizin ?

      “Ensest suç mudur değil midir” sorusunun cevabını bile veremiyorsunuz daha… Çok basit bir soru soruyorum…

      Siz bir davranışa “bu sapıklıktır” dediğinizde, karşı taraf “neye göre” diye sorduğunda cevabınız ne olacak?
      Hiçbir gerekçe ile karşısına çıkamayacaksınız…

      Kısacası siz daha mutabanıza bir konuyu “izah” edebilecek belgeye sahip değilsiniz…

      Ve ne olacak size söyleyeyim… Karşı taraf sapıkça davrandığında mecburen onun bu davranışına “sessiz “ kalacaksınız…

      Yanlışa yanlış yapıyorsun diyememek, Sessiz kalmak, itiraz edememek, suça ortak olmaktır…

      Onlarla aynı isim altında buluşmayı kabullenmektir…

      Ama ben yanlış gördüğüm şeye yanlıştır diyebiliyorum… Sessiz kalmıyorum… Konuşabildiğim ve” izah edebildiğim” noktada da diğerlerinden ayrılıyorum…

      Hiç elinde –delili- olan ile olmayan bir olur mu; ki sizinle aynı durumda olalım…

      2. Ben Kur’an ı okudum… İçinde yazılanlar beni ikna etti ve iman ettim…

      Peki ya siz?

      Deizm size ne vaad etti de kendinize bunu bir inanç olarak seçebildiniz… Sonuç ta deizm, doğru ve yanlışın sınırlarını koyamadığı için bunu belirmeyi kişinin insiyatifine bırakıyor ve “insan istediğini yapabilir” sonucu ortaya çıkıyor… Bu muydu sizi cezbeden ?

      Madem ki böyle bir inancı seçtiniz, o zaman müslümanların neye inandıkları sizi neden rahatsız ediyor ?

      Deist inancınız gereği ensesti suç olarak göremeyenlere tek bir laf edemezken, ensesti suç olarak gören Müslümanlarla uğraşmak da neyin nesi ?

      Hangi düşünce sisteminin yayılmasına uğraştığınızın, kimlerin yanında yer aldığınızın geçekten fakında mısınız?

      • Elif der ki:

        Kendınız sorup kendınız cevaplamışsınız.Bir kere deizm nerden cıktı ben deist oldugumu soylemedım,ben sizin yorumunuzdaki ironiden bahsettım.Bir grubu kotulemek ıcın yanlış yerden yaklaşmıssınız cunku başka bı acıdan sızde aynı durumdasınız demek ıstedım.Siz aldınız benı ensest savunucusu yaptınız.Evet ensest suctur,hemde en buyuk suçlardan olmalı ama bu kuran yasakladıgı ıcın değil, kişinin kendı vıcdanı,aile butunluğu ve kutsallığı gibi konularla taban tabana zıt oldugu ıcın. Ama bu bana gore tabı..bır başkası ensestı yıne kurana baglı olmayarak ,farklı bakımlardan suc olma ozellıgı tasıdıgını soyleyecektır.
        Ha ayrıca inancımın bana birşey vaad etmeside ne demek?? Sizin din inancınız bır menfaat ılışkısınden mı ıbaret.siz sonunda cennet var diyemı allahın dedıklerını yapıyorsunuz,eger oyleyse bence sız once kendı ınancınızı sorgulayın lutfen.

        • Merve der ki:

          Elif hanım şaka mı yapıyorsunuz anlamadım…

          Deist birine “Evet ensest suctur,hemde en buyuk suçlardan olmalı ama bu kuran yasakladıgı ıcın değil, kişinin kendı vıcdanı,aile butunluğu ve kutsallığı gibi konularla taban tabana zıt oldugu ıcın.” dediğinizde size vereceği cevap şu … “aile kutsallığı mı, o da ne”

          Siz Müslüman bir ülkede yetiştiğiniz için ailenin kutsallığı diye bir değere sahipsiniz…

          bır başkası ensestı yıne kurana baglı olmayarak ,farklı bakımlardan suc olma ozellıgı tasıdıgını soyleyecektır.” demişsiniz… Yazımda diye-me-diklerini anlattım…

          Ha ayrıca inancımın bana birşey vaad etmeside ne demek?? Sizin din inancınız bır menfaat ılışkısınden mı ıbaret.siz sonunda cennet var diyemı allahın dedıklerını yapıyorsunuz,eger oyleyse bence sız once kendı ınancınızı sorgulayın lutfen.” demişsiniz…

          Vaad ettikleri deyince neden aklınıza ilk olarak cennet geldi? Sadece cennete değil, Cehenneme de iman ediyorum…

          Peygamber haiç her insanın günahkar olduğunu düşünürsek, “günahkar” olarak öldüğüm takdirde “cehenneme” gitme olasılığına da iman etmiş oluyorum… Cehenneme gitme olasılığını kabullenmek, menfaat ilişkisi ile tanımlanabilir mi?

          Ayrıca benim dinim; bu dünyada suç işleyen ama adalete yakalanmadan,suçunun cezasını çekmeden ölenlere “cehennemi” vaad ediyor… Ya sizin inancınız bu durum da neyi vaad ediyor ?

          Zalimlere cehennem;

          Zalimlerin çilesine maruz kalmış, cefa çekmiş olan mazlumlara da “cennet” vaad edilmiş olması,

          yanlışa ceza, doğruya ödül verilmesi; “menfaat” olarak tanımlanabilir mi?

          Ayetler; iyiyi, kötüyü, doğruyu, yanlışı, merhameti, vefayı, aile kutsallığını, kul hakkını, fakirleri yetimleri gözetmeyi ve daha bir çok şeyi öğretiyor…

          Dinim, “insan” olmayı vaad ediyor bana ve inananlara… Menfaat ile kıyas edilmeyecek insani değerler vaad ediyor… Ya sizin inancınız size neyi vaad ediyor ?

          Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar.” Furkan 44…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.